- karbon gibi
- adj. carbonaceous
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
karbon — is., kim., Fr. carbone Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelik — 1. is., ği 1) Kısa kesilmiş dal 2) Kök salması için yere dikilen dal 3) Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek 4) Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal 5) den. Gemilerde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AŞK-I KİMYEVÎ — Fıtrî meyil ve alâka. Kimyevî unsurlar arasında birbirlerine karşı olan cazibe ve birleşme meyelanları ki; birer İlâhi emir ve kanunlardır.Fransızcası: Affinite (afinite) dir. (Sani i Hakîm, havada iki unsur halk etmiştir. Biri azot, biri… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TABAYİ'-İ ESASİYE — Temel ve esas olan tabiatlar, karakterler, yaradılışlar. * Toprak, su, hava gibi veya oksijen, hidrojen karbon, azot gibi unsurların hususiyetleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dönem — is. 1) Belli özellikleri olan zaman parçası, devre, devir, periyot Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi. H. E. Adıvar 2) Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre Meşrutiyet dönemi. 3) Yasama meclisinin iki seçilişi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
elmas — is., Ar. elmās 1) Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon 2) Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş Eline geçen elması eve taşıyor, içi kasalı aynalı dolaba kutu kutu istif ediyormuş. R. H. Karay 3) sf. Bu taşlarla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt — is., dı, Far. kāġaẕ 1) Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı. 2) sf. Bu yapraktan yapılmış Gece hafif… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kömür — is., mdn. 1) Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeker — is., Far. şeker 1) Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaprak — is., ğı, bit. b. 1) Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan. Karacaoğlan 2) bit. b. Sarma… … Çağatay Osmanlı Sözlük